Abdullah Tamamlar-Şükr Kim Çerh İstikamet
Şükr kim çerh istikâmet üzre devrân eyledi
Cem’-i ehl-i devlet a’dâsın perişân eyledi
Dehre halk-i Basra vü ehl-i Cezâyir fitnesi
Çok zamanlar gerçi kan yutturdu pinhân eyledi
Âkibet bîm-i zarardan pâd-şâh-i âlemi
Bi’z-zarûre vâkıf-i âsâr-i isyân eyledi
Gayret-i hükm-i hilâfet ol diyârın fethini
Bir mücâhid bende-i makbûle fermân eyledi
Mahzar-i rahmet Ayâs-i merhamet-endîşe kim
Anı evc-i adle hak hur-şîd-i Rahşân eyledi
Sâye-veş toprağa düşmen-i bed-hâhını
Her yere kim râyet-i azmin hırâmân eyledi
Basra teshîri Cezâyir fethi müşkil emr iken
Eshel-i vech ile bu düşvârı âsân eyledi
Hiç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şâhın mülküne isbât-i istihkâmdır
****
Kıldı Bağdâd üzre feth için müretteb bir sipâh
Kim alemden bâd tahrikiyle mesdûd oldu râh
Kesret ol gâyette kim encüm dökülse çerhden
Zînet için bir güher bulmazdı anda bir külâh
Ger sabâ nâ-geh araya düşse mânend-i habâb
Anlara iltürdi leşker izdihâmından penâh
Vahş ile tayr ü melek yüz tuttu gurbet azmine
Kalmayıp anlara leşkerden vatanda cây-gâh
Her yana kaldırdı râyet bir emir-i nâm-dâr
Her yana saf bağladı bir server-i cemşid-câh
Tuttu saf saf yer yüzün leşker sütûr-i hat kimi
Ol hatın mazmûnu istiklâl-i hükm-i pâd-şâh
Etmek olmaz böyle leşker cem’ini tedbir ile
Yâr u yâver olmasa tevfîk u te’yîd-i İlâh
Hiç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şahın mülküne isbât-i istihkâmdır
****
Mâh-i nevden Dicle’de gösterdi zevrakler misâl
Kim görüptür kim ola bir âs-manda bin hilâl
Her biri bir tâ’ir-i evc-i belâdır tîz-per
Sayd-i murg-i ruh-ihasm eyler kılıp tahrîk-i bâl
Yoksa sâ’ildir dehânında kızıl bayrak zebân
Hâkim-i Takdir’den feth-i bilâd etmiş su’âl
Gönlü açılmış meğer bulmuş bu reng ile cevâb
Çerh-i ahdardan ki mâni’ yok teveccüh eyle al
Suda zevrak mı yâhud ağzın açmış bir neheng
Bayrak ol âteş ki bulmuştur deminden işti’âl
Ser-ver-i sâhib-zafer zevraklere zînet verip
Kıldı düşmen mülküne irsâl-i esbâb-i kıtâl
Saldı gavga-yi tüfengi magz-i a’dâya gırîv
Buldu vehminden mizâc-i mülk-i düşmen ihtilâ
Hiç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şahın mülküne isbât-i istihkâmdır
****
Râyetin bir cânibinden eyleyip gerdin hırâm
Gerd-i leşkerden ruhun gerdûnun etti müşg-fâm
Ruhsat-i azm-i gazâ Şâh-i Necef’ten isteyib
Geldi der-gâhına gösterdi tarîk-i ihtirâm
Buldu ol Sultân-i âdilden kemâl-i iltifât
Pîr irşâdiylehoştur her amelde ihtimâm
Buk’a buk’a kıldı tayy ma’mûre-i mahrûsayı
Aldı feyz-i feth-i mülk için du’â-yi has u âm
Yetti ol ser-hadde kim âğâz-i mülk-i hasmdır
Girdi ol meydana kim hükm anda olmuştur tamâm
Geldi ol menzilde rûz-i ıyd hâk-i pâyine
Fethden verdi beşâretler kim ola şâd-kâm
Yeddi ahterden felek düzdü anun için bir katâr
Kim çeker sahrâda esbâb-i sipâhın subh u şâm
Hiç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şahın mülküne isbât-i istihkâmdır
****
Şeyh-i Âl-i Kaş’am’ın şerriyle bir şeytân idi
Memleket içre fesâdı şöhre-i devrân idi
Gerçi sûrette itâ’at zâhir eylerdi veli
Sûret-i akşamı hâl-i çihre-i isyân idi
Muktedâsı emr ü nehyinden hevâ-yi nefs olup
Şer’ hükmü vâdi-i re’yinde ser-gerdân idi
Hansı hırmen-sûhte zer’ine kılsa bir nazar
Bezr için her nesne kim koysaydı bir ihsân idi
Baş çıkarmak istemezdi zer’ vehminden anun
Gerçi fellâhin gözü yaşı ana bârân idi
Her eve bir gece mihmân olsa kavminden biri
Adı mihmânlık velî ma’rîde bir tâlân idi
Kıldı Pâşâ-yi sa’âdet-mend ref ol fitneyi
Sanmanuz kim def’tedbîri anun âsân idi
Hiç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şâhın mülküne isbât-i istihkâmdır
****
Ol kazâdan kişver-i a’dâya depretdi alem
Düştü bir sahrâya reh kim artırır zikri elem
Bir beyâban kim yok anda nev’-i insandan eser
Ana nisbet vâdi -i merdüm-nişîn mülk-i adem
Nakş-i rîki hatt-i âfet nevg-i hârı tîğ-i kîn
Yer mizâcında belâ muzmer hevâ tab’ında sem
Fasl hem bir fasl kim serd olmağın âb ü hevâ
Halktan kat’-i hayât eylerdi İsâ ursa dem
Öyle mühlik şiddet-i dey kim harâret bulmağa
Gördüğü yerde düşerdi odlara hur-şîd hem
Öyle kâtı tîğ-i sermâ kim lâlidden çıkmağa
Rûh eger emvâta avd etseydi eylerdi sitem
Böyle mevsim böyle sahrâyı delil-i hayr ile
Kat’ edip leşker Cezâyir mülküne bastı kadem
Hiç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şâhın mülküne isbât-i istihkâmdır
****
Arsa-i mülk-i Cezâyir oldu nâ-geh âşkâr
Himmete arz etti gerdun bî-nihâyet sebze-zâr
Kesret-i eşcârı ol gayette kim ol mülkde
Bilmemiş âb ü zemîn hergîz ki bir hur-şîd var
Sanasın her nahli bir jülîde-mû divânedir
Kim ana zencir âb olmazsa tutmazdı karâr
Arsa-i satrenç tek sahnında Şatlardı hutût
Kal’aler hat kimi Şat üzre bi-hadd ü bî-şümâr
Gerçi anlar maksad-ı aslî değildi leşkere
Olmağın ol fırka-i nâ-pâk hâk-i reh-güzâr
Eshel-i emr ile çok ser-leşkeri pâ-mâl edip
Bî-nihâyet kal’a-i muhkem olundu târ-mâr
Kal’aler fethin kelî-di bâb-ı nusrettir deyu
Safha-i eyyâma tahrir etdi kilk-i rüzgar
Hiç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şâhın mülküne isbât-i istihkâmdır
****
Oldu andan sonra peydâ Basra ehlinden nişân
Fitne odundan şererler kıldı zâhir âs-mân
Geldi istikbâle çok sengin-dil ü âhen-kâba
Oldu âlem-sûz seng ü âhen-i âteş-feşân
Her dil-âver nâdir-i mülk-i Horâsân ü Irâk
Her mübâriz ser-hat-i mecmû’a-i Hindü-sitân
Leşker-i İslâm ile ağaz-ı ülfet eyleyip
Âşnâlık dem-be-dem efzûn olup kaynardı kan
Münhezim askerden ammâ bir elemsiz hem değil
Zehri ol kavmin zenebden saçılıp zenbür sân
Ol fezâ-yi mihnet-efzâdan yetince Basra’ya
Dehr bağ-i fitneden bir gül açardı her zamân
Lîk bir fert olmadı zâyi sipâh-i Rûm’dan
Sûd sevdâsında ol tüccâra düşmüştü ziyân
Hîç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şahın mülküne isbât-i istihkâmdır
****
Bir seher kim tiğ-i zerrin çekti şâh-ı bâhter
Gök yüzünde koymadı encüm sipâhından eser
Basra’ya karşı sipâh-i Rûm’dan arz oldu saf
Bağladı rûy-i zemin bed-hâh katline kemer
Râyet-i hadra çekildi ol hisârın fethine
Yoksa kal’-i kal’a-i küffara Cibrîl açtı per
Nehr-i A’şar’ı ubur-i leşker için doldurup
Mâr-i Dahhâk’e Ferîdûn-i zaman buldu zafer
Çeşm-i hur-şîdi Sinân ü rumh-i hun-hâr etti kûr
Gûş-i gerdûn sadâ-yi nây-i rûyîn etti ker
Geldi düşmenden mukâbil bir sipâh-i bî-kerân
Kim sevâd-i kesretin hasr edebilmezdi nazer
Leşker-i İslâm’a nusret verdi lutf-i Kirdigâr
Şam olunca kalmadı ol şu’lelerden bir serer
Hiç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şâhın mülküne isbât-i istihkâmdır
****
Şâm kim ruhsâr çekti Husrev-i encüm nikâb
Kıldı Şeyh-i Basra bahtı saltanat tahtında hâb
Verdi akl ü re’yine dahl-i mehâbet inhirâf
Saldı cism ü cânına emr-i salâbet ıztırâb
Kaçtı ol dûn-i siyeh-rû devlet ü ikbâlden
Öyle kim şeh-bâz vehminden firâr eyler gurâb
Sayesin toprağa saldı her taraftan ol hisâr
Salıcak bir cânibinden şule-i hur-şîd tâb
Subh-dem Pâşâ-yi âdilden münevver oldu mülk
Oldu zâ’il zulmet-i şeb saldı pertev âf-tâb
Verdi mülk ü mâl ü cism ü cânına halkın eman
Kıldı cennet ol yeri cennetde hod olmaz azâb
Yetmedi âcizlere gavgâ-yi leşkerden zarar
Bî-tekellüf hoş kerâmettir zararsız inkılâb
Hîç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şahın mülküne isbât-i istihkâmdır
****
Ser-verâ bed-hâh hâk-i reh-güzâr olsun sana
Kanda kim azım eylese tevfîk yâr olsun sana
Olmasın başında eksik pâd-şâhın sâyesi
Hırz-i devlet sâye-i Perverdigâr olsun sana
Kılmasın lûtun nihan râ-yi münîrinden felek
Her nihânî lütfun kim var âşkâr olsun sana
Çekmesin şem-şîrden minnet salâh-ı devletin
Muslih-i ahvâl devr-i rüzgâr olsun sana
Feth için her kanda kim deprense azmin râyeti
Düşmen-i bed-hâh hâr ü hâk-sar olsun sana
Olmasın hâmûş bağ-i medhinin bülbülleri
Dâ’i-i devlet Fuzûlî tek hezâr olsun sana
Evvel-i azminde feth-i mülke nusret bulduğun
Mûcib-i tekmil-i izz ü i’tibar olsun sana
Hîç şek yok kim bu nusret nusret-i İslâm’dır
Pâd-şahın mülküne isbât-i istihkâmdır
Fuzuli
Abdullah Tamamlar
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.