Olur Olmaz
Sen perî-rûyı seven bî-hûş u ser-gerdân olur
Adun anılduğı yirde vâlih ü hayrân olur
(Ey sevgili! Senin gibi peri yüzlü bir güzeli seven kişinin aklı başından gider, başı döner. Senin adının anıldığı yerde çılgınlaşır ve hayran olur.)
Gâh gâh unutma ihsân-ı cefâdan âşıkı
Ey perî insân olanlar bende-i ihsân olur
(Ey sevgili! Senin cefa etmen âşığa bir ihsandır. Sakın âşığını bu ihsandan mahrum etme. Ey peri kadar güzel olan sevgili! İnsanlar ihsana elbette kul köle olurlar. )
Görmesem gün yüzüni bir lahza ey Yûsuf-cemâl
Gussadan dünyâ sarâyı gözüme zindân olur
(Ey Hazret-i Yusuf’un güzelliğine sahip sevgili! Senin güneşe benzeyen yüzünü bir an görmesem, çektiğim sıkıntıdan dolayı dünya sarayı gözüme zindan gibi görünür.)
Dostum yolunda cân virmek inen âsân idi
Müşkil oldur kim işidür düşmanum handân olur
(Dostum! Senin yolunda can vermek inan kolaydır. İşin zorluğu şurada ki bu haberi işiten düşmanlarım bu işe sevinir.)
Sana karşu ditreyüp gün gibi ey mâh-ı celâl
Zerre-veş üftâden olan hâk ile yeksân olur
(Ey celâl sahibi ay yüzlü sevgili! şığın sana baktıkça güneş gibi titriyor. Sana zerre gibi düşkün olanlar yerle bir olur. )
Bende-i ışk olduğumçün hâtırum yıksan n’ola
Pâdişâhum gizlü genc oldugı yir vîrân olur
(Ey sevgilim! Ben senin aşkının kulu olduğum için benim hatrımı yıksan da buna şaşılmaz. Ey padişahım! Çünkü hazineler virane yerlerde bulunur. )
Zerre-veş uşşâka ey Yahyâ inen virmez vücûd
Şehrümüz meh-rûları gün gibi âlî-şân olur
(Ey Yahya! Şehrimizin ay gibi parlak yüzlü sevgilileri, âşıklarına asla zerre kadar bile olsa var olma imkânı vermez. Onlar güneş gibi yüce, yüksek bir mevkide bulunur.)
* * * * *
Cihânun cânısın sensüz vücûdumda hayât olmaz
Bana senden cüdâ olmak gibi müşkil memât olmaz
(Ey sevgili! Sen bu dünyanın canısın. Sen olmadıktan sonra bende hayat olmaz. Bana senden ayrı düşmek kadar zor gelen bir ölüm olmaz.)
Seni ben câna teşbîh itdüm ammâ cândan a’lâsın
Zihî hüsn ü melâhat zât-ı pâkün gibi zât olmaz
(Ey sevgili! Ben seni canıma benzettim; ama sen candan da yücesin. Çünkü senin temiz zatın gibi güzel bir zat bulunmaz.)
Ne gam uşşâkuna gâhî vefâ gâhî cefâ itsen
Kulına pâdişâhından hemîşe iltifât olmaz
(Ey sevgili! Sen âşığına bazen vefa göstersen bazen cefa etsen âşıklar için bu sıkıntı değil. Çünkü padişahlardan kuluna asla iltifat gelmez.)
Gözümden çıkdı yaşum gibi dünyâ âşık olaldan
Menâl ü mâli dünyânun bana Lât u Menât olmaz
(Ben sevgiliye âşık olduğumdan beri gözyaşım gibi, dünya da gözümden düştü. Dünyanın malı mülkü bana Lât ve Menât gibi put olmaz.)
Mahabbet mihneti dâl itse tan mı kadd-i Yahyâyı
Cihânda bir kapudan geçmez ol kim iki kat olmaz
(Muhabbetten dolayı çektiği sıkıntılar Yahya’nın vücudunu dal (د) harfi gibi iki büklüm etse buna hiç şaşılır mı? Bu dünyada hiçkimse iki büklüm olmadan bir kapıdan geçemez.)
Serdar Tuncer
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.