Sakiya Meded
Ne sâkîdür lebün gam bezmine yaşum şarâb eyler
Ne âteşdür mahabbet odı kim bağrum kebâb eyler
(Ey sevgili! Senin dudağın öyle bir sakidir ki gam meclisinde gözyaşımı şarap olarak sunar. Muhabbet odu da öyle bir ateştir ki benim bağrımı kebap gibi yakar kavurur.)
Ne ser-keş servdür kaddün benüm ey nahl-i bûstânum
Cemâlün nûrına zülf-i şeb-âsâsın hicâb eyler
(Ey bahçemdeki fidan gibi ince ve uzun boylu sevgili! Senin boyun, inatçı bir servi ağacı gibidir. Senin güzelliğinin nurundan dolayı gece gibi olan saçın hicap eder, utanır.)
Na’îm-i vuslat ansam dûzah-ı hecre salar cânum
Bana bî-mûcib ol kaddi kıyâmet çok azâb eyler
(Kavuşma cennetine ermeyi ansam, sevgili canımı ayrılık Cehennem’ine salar. Kıyamet boylu sevgili bana sebepsiz yere çok azap ediyor.)
Hisâb olmaz benüm yolında cânlar virdüğüm ammâ
Bana bir bûse virse kendü yüz kerre hisâb eyler
(Ey sevgili! Benim, senin yolunda verdiğim canların hesabı olmaz; ama sen bana bir öpücük versen yüz kere hesap ediyorsun.)
Yitişgil ölmedin ey cân tabîbi dest-gîr ol kim
Bedenden cân-ı Bâkî turmayuben ıztırâb eyler
(Ey elimden tutacak olan tabip! Ben ölmeden yetiş. Bâkî’nin bedenindeki canı hiç durmadan ıstırap çekiyor.)
* * * * *
Eylesün la’lini dermân dil-i bîmâra meded
Dûstlar işte ben öldüm bana bir çâre meded
(O sevgili, hasta gönüllü âşıklara, la’l taşına benzeyen kırmızı dudağını medet olarak derman eylesin. Ey dostlar! Ben öldüm. O sevgili, bana bir çare bulsun, medet.)
Zahm-ı sînemden okun pârelerin hep alma
Tursun Allâhı seversen hele bir pâre meded
(Ey sevgili! Gönlümün yaralarından senin bakış oklarının parçalarının hepsini alma. Eğer Allah’ı seviyorsan ne olur o parçalardan biri dursun, medet.)
Güher-i câmı yitürdük bizi gam öldürüyor
Sâkıyâ gel bulı vir kanda ise ara meded
(Kadeh cevherini yitirdik, bizi gam öldürüyor. Ey bize aşk şarabı sunan güzel! O cevher her nerede ise ara, buluver, medet.)
İhtirâz itmedünüz aldılar elden câmı
Vâkıf itmen sakınun kimseyi esrâra meded
(Siz sakınmadınız, korkmadınız, sizin elinizden şarap kadehini aldılar. Sakının, herhangi bir kimseyi esrara/sırlara mübtelâ etmeyin, medet.)
Gice tenhâ işiği hâkine yüzler süreyin
Sakınun kimse haber virmesün ağyâre meded
(Ey sevgili! Gecenin tenhalığında senin eşiğinin toprağına yüzümü süreyim. Sakın, düşmanlara kimse haber vermesin, medet.)
Mededün kalmadı feryâd u figân eyleyecek
Sana kimden ire ey Bâkî-i bî-çâre meded
(Yardım isteyecek, feryat figan edecek durumun kalmadı. Ey çaresiz Baki! Sana kimden bir yardım ulaşacak?)
Serdar Tuncer
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.