Varlık bir aşk hikâyesidir esasında. Var aşkla var edilmiştir. Yok bile yokluğuyla aşkı anlatır.
Hatta yokluk varlıktan biraz daha fazla aşkı söyler aşktan bahseder gönüllere.
Aşk ben derdinden geçip sen diyebilmenin adıdır en çokta.
Yok etmeyen aşk belki de bunun için yoktur ve belki de Künt-ü kenzin mebdeinden aşk-u sevda Hu çeker diyen şair işte bu serencamı inceden dile döküp gelmektedir ve biz muhabbetten hasıl oldu Muhammed, Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl diyen bir medeniyetin çocuklarıyız.
İslam medeniyetinin Osmanlı yorumunu aşkla kurmuşuz. Aşkla bina etmişiz aşkla çözmüşüz derdimizi. Aşk gelecek cümle noksan tamam olur diye Yunus’ça seslenmişiz yeryüzüne yeryüzü halklarına.
Aşk olmazsa olmazıdır âşıkların Ramazan’laşmaya muhtaç Ramazan’laşma derdine düşen ruhların ve
Aşk her şeyden çok benden geçip sen demenin adıdır.
Hz Mevlana belki de bunun için anlatır hikâyesinde=
Hani bir âşık vardır özlemiş sevgiliyi yanmış yakılmış hasretiyle
Hicran yüreğini yakmış kavurmuş çaresiz perişan bir vaziyette gelip çalmış sevgilinin kapısını içeriden bir ses=Kim o?
Âşık kavuşmanı heyecanı ile kendinden geçmiş ve asla aşkta kendisine yer olmayan bir kelime ile cevap vermiş=Ben geldim demiş sevgilim ben geldim.
Ben geldim deyince açılmamış kapılar âşık seslenmiş içerden=
Demek hala sen varsın öyle mi, demek çıkla ben kesilmedin öyle mi demek benim aşkım seni yakıp kül edip senden yepyeni bir ben doğurmadı öyle mi?
İki kişinin olduğu yerde aşk yoktur evlat aşk bir kişiye bile fazladır Hadi git biraz daha yan yakıl küllerinden bir ben doğsun öyle gel.
Âşık boynunu bükmüş son dersin talimi için vurmuş kendini dağlara vurmuş kendini çöllere.
Yanmak ne demek bir kez daha anlamış.
Yok olmak ne demek hiç olmak ne demek iliklerine kadar hissetmiş ve o perişanlıkla gelip bir kez daha durmuş sevgilinin kapısında tıklatmış kapıyı, içerden bir ses maşukun sesi=
Kim o?
Sen geldin demiş âşık. Sen geldin deyince açılmış kapılar ardına kadar girmiş içeri.
Gerçi bu iş o zamanlar öyleymiş şimdi maşukların kapısı aralıktır gelen girsin diye içeri.
Kapalı olmaz mı âşıkların kapısı onlar geleni içeri alırlar dert iman kurtarma derdidir çünkü.
Ve Ramazan’ı Şerif bu hikayenin tam tersinden kapıları çalan bir âşıktır.
İki gündür kapınızı tıklatıyor Ramazan Bilmem farkında mısınız
Tak tak Kim o diye sesleniyoruz
Ramazan da soruyor içeride kim var
Ben varım diyenin kapısından boynunu büküp dönüp gidiyor.
Sen varsın diyenin kapıları duvarları yıkıp zamanın mekanın ötesinde bir gelişle
Sahur sahur iftar iftar teravih teravih mukabele mukabele Kardeşlik kardeşlik
Muhabbet muhabbet birlik birlik grip içeri gönüllerin başköşesine misafir oluveriyor Ramazan
Ben yokum diyenin gönül hanesini dolduruyor Ramazan.
Zaten serencam bu değil midir, hayat bu değil midir zaten?
Gâhi Ramazan’da gâhi mübarek on bir aylarda kimi dosta varır dosta bend olur
Kimi nefse uyar eşkıya gider Allah Allah