Yusuf Ziya Özkan-Sır Burda
Şirkin dayanılmaz yüzü
Yaşanılmaz kılınca Mekke’yi
Müminlere hicret görünür
Evler bahçeler sokaklar yıllarca birlikte arka arkaya
Düşmana karşı koyulan akrabalar
Kutsal çağrıya uymayan ne ve ne kadar şey varsa arkaya atılarak
Yalnız şafaklar ağartacak ak bir alına sığınarak
Yollara düşer Müminler
Güvercin beyazlığı
Örümcek gizliliği
İz bırakmama gayretinde rüzgâr
Hicret arkadaşlığına can atarak
Adım adım bir hicret destanı yazılır çöllere
Adımlara takılacak ne varsa geriye fırlatılarak
Yatağında Ali yatar onun
Müşriklerin kör gözlerine toprak saçarak
O ve arkadaşı yola koyulur
Deliye döner Kureyşliler
Yüz deve ödülle yollara atlılar düşürürler
O ve arkadaşı yol ala dursun
Ödül peşinde Süraka onları görür
Gözlerini parlatan sevinçle mahmuzladığı atı onu rüzgâr gibi götürür
Bir adım kala kalakalır Süraka
Atık kuma gömülü olarak
Boşuna tüm çaba gelemez kendine
Süraka bakar afallayarak
Atının izinden yükselen dumanın peşine
Yapamaz Süraka
Pişman ve tevbekâr
Affet ey Allah’ın Resulü deyip döner geriye affa uğrayarak
Prangalı fikirler diyarından göçtür hicret
Rızası için onun yürümektir hicret
Devlete yürümek
Medine Olmaktır hicret
Aynı yüce emre teslim olanlarla kardeş
Aynı anneden olup çağrıya uymayanları terktir hicret
Hicret bir kardeşlik destanıdır
Muhacir ve Ensar’ın birlikte yazdığı
Yazılarla kâğıtlara sığmayan
Aynı evi aynı kuru ekmeği bir yıldan fazla beraber bölüşmektir
İki eşten beğendiğini boşayayım onunla sen evlen teklifine
Eşlerinin hayrını gör erdemi ile karşılık verenlerin destanıdır
İşte devlet bu kardeşlikten filizlenmektedir
Sütunlar tevhid üzerine böyle yükselmektedir
Kardeşleriyle kucaklaşan Ensar
Onu bekliyor şimdi
Gözcüler daha yüksek ağaç aramadılar
Tüm Medine on beş gün
Gözleri ile Veda Tepesi’nin her santimini an an taramadalar
Hadi Veda Tepesi
Eğil biraz göster yolcularını
Hadi Kusva sen de sen de daha çabuk at adımlarını
Bak güneşten çatlamış yüzler
Acı karıncalanmaktan yaşarmış gözler
Hadi Veda hadi Kusva beklemede Medine beklemede eklenerek tüm zamanlar birbirine
Ve nihayet çığlık çığlıkla kucaklaşır sevinçten coşkudan sıkıntıdan çıkışta
Bir şiir düşer aynı anda yüreklere
Şiir üstüne bir ezgi akar düşer dillere
Veda tepesinden üstümüze dolunay doğdu
Bugünü görenler biz olduğumuz için şükretmek şükretmek bizlere vacip oldu
Dünya dört dönüyor mutlu Medine
Son Kutlu Elçiyi Mekke’den çekmiştir kendine
Hoş geldin demiştir ona ve davetine
Muhacir zorlukları aşarak koşanlar
Ensar tanımadıkları ama
Kardeşlerine upuzun kollarını ve hanelerine açanlar
Ensar Muhacir kucaklaşması
Bereketin ve sevginin Medine’yi çepeçevre kuşatması
Devlet saklanıyor sır burda
Muhacir ve Ensar
Ekmeği bahçeyi ve evi bölüştürdüğü zamanlar
Hiç şikâyet duyulmaz Ensar’dan
Kardeşim kardeşim isminden başka
Sevgi ile dökülen kelimeler dudaklarda
Devlet saklanıyor sır burada
Yusuf Ziya Özkan
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.