Abdullah Tamamlar-Cihan Bir Noktada Pinhan Değil mi
Cihan bir noktada pinhân değil mi
Anı fehm eyleyen irfan değil mi
Kamu esma ile tezyîn olunmuş
Acâib san’at-ı Yezdan değil mi
Kamuya zübde olmuştur Muhammed
Hakîkat gevheri ol cân değil mi
Vücûdu cümle mevcudatı cami’
Dahi ilmiyle bî-pâyân değil mi
Dahi hem “küntü kenz” in ma’denidir
Kemâl-i zâtına bürhân değil mi
Terinden halk edip ervahı Mevlâ
Dahi âyîne-i Sübhân değil mi
Kamu eşyaya hikmetle nazar kıl
Gören hem görünen ol an değil mi
Ki “Beyne’l-mai ve’t-tiyn” iken Âdem
Saadet kişveri hâkân değil mi
“Kün” emriyle vücûda geldi âlem
Hitâb-ı “nûr” ana lem’an değil mi
Hûda’nın cümle esmâ’ı sıfatı
Muhammed’den kamu tibyân değil mi
“Nefahtü fîhi min ruhî” hitabı
Olunan sûret-i Rahman değil mi
Yüzünde hem sözünde gözlerinde
Konulan nuru Ol sultân değil mi
Bu sırdan bilmeyip kılan inadı
Sücûd eylemeyen şeytân değil mi
Celâli kahrına mazhardüşüben
Kamuyu ağlatan ol kân değil mi
Nice âşıkları bâb-ı rızâdan
Ki hüsrana salan derbân değil mi
Olup kahr âleti bâr-ı girânı
Boyun verip çeken hayvan değil mi
Ki semm-i mân “bâl” deyip içiren
Kamu ol fitne-i devrân değil mi
Huda mahfuz edip âşıklarını
Bular “Lâ havf” ile şâdân değil mi
Dürer-bâr-ı Muhammed Mustafâ’dan
Haber veren bunu Kur’ân değil mi
Sıfât-ı Çâr-yârla bürünenler
Bularla muttasıl el-ân değil mi
Hilâfet tahtına sultân olanlar
Ebû Bekr ü Ömer Osman değil mi
Birisi mazhar-ı Haydar-sıfât hem
Aliyyü’l-Murtazâ arslan değil mi
Olanlar “Men aref” sırrına agâh
Kamu bir noktada yeksan değil mi
Halâs eden bugün nefsin sivâdan
Kamusu zümre-i îmân değil mi
Hakîkat bahrine gavvâs olanlar
Şikârı dür ile mercan değil mi
Olanlar müşteri işbu metâa
Bahâsı terk-i cism ü cân değil mi
Olanlar devlet-i dünyâya mağrur
Buların kısmeti noksan değil mi
Buları ehline taksîm edenler
Cihanda Mürşid-i Rabbân değil mi
Vilâyet şehrinin hem pâdişâhı
Hakîkat sûretâ inşân değil mi
Bu asr üzre cihanın kutbu şahı
Pîr-i Sâmî-yi Erzincan değil mi
Pîrimiz serverimiz rehberimiz
Bizim ol server-i hûbân değil mi
Gulâm olmak bunun gibi velîye
Bize Hak’tan büyük ihsan değil mi
Haberdâr olmayan kendi özünden
Kamu bildikleri yalan değil mi
Senin aşk-ı hayâlinden Hudâyâ
Gözümden dökülen bârân değil mi
Derûnumda yanan nâr-ı muhabbet
Bana ol tuhfe-i cânân değil mi
Ararım Yûsuf’um kande bulamam Ki
Yûsuf’suz bu ten zindan değil mi
Benim nem var bu âlem içre bilmem
Hemân bir kuru ad u san değil mi
Alıp benliğimi benden İlâhî
Bu Salih’e büyük ihsan değil mi
Abdullah Tamamlar
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.