Web sitemize hoşgeldiniz, 27 Eylül 2024
Beğen 2

Abdullah Tamamlar-Kalen-Nebiyyü La Tezalü Taifetün

Pes bu sırrın mazharıdır beş namaz
Cem’ olup her gün kılar ehl-i niyâz

Şark u garbda yüğrüşür ehl-i gazâ
İrişir küfr ehline bi’se’l-cezâ

Hac içün hiç eksik olmaz kâfile
Hoş bulurlar sad safâyı şevk ile

Dâimâ olmakda ihrâm-ı vukûf
Dâimâ olmakdadır sa’y-i ukûf

Kimisi sâim kimi virir zekât
Enzelellahu ‘aleyhim berekât

Okuyup yazmakdadır ehl-i ‘ulûm
Yesserallahu lehüm hayra’l-fühûm

Hânekâhlarda kurulmuş halkalar
Hâleti olan ururlar na’ralar

Giceler olmakdadır arz-ı niyâz
Gerçi bundan behresizdir ehl-i nâz

Doğmasa ger hâliyâ sırr-ı Resûl
Bunlar olmaz idi hergîz ey fuzûl

Şehr-i ‘aşk ma’mûr u dükkânı küşâd
Hakk metâ’ı dembedem bulur mezâd

Yüğrüşür dellâl-ı râgıb müşteri
Lîk derk itmez anı her serseri

Ger bu söz denile tâ yevme’l-kıyâm
Hak budur bir harfi olmaya tamâm

Olmak istersen habîbe âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ

Gel berü ey ‘ömrünü kılan telef
Aslına meyl eyle olma nâ-halef

Mü’mine lâzım-durur tekmîl-i nefs
Hiç yarar mı fânîye fânî heves

Ma’rifet tahsîline eyle şurû’
Ko ru’ûnet semtini eyle huzû’

Nesne bildim sanma dünyâda seni
Çünkü artırdın hicâbın ey denî

‘Âdeti tutdun ‘ibâdetden ulu
Zu’m idersin kim olupsun bahtılu

Baht odur kim yâd ile hoş yâr ola
Rûz-ı ferdâ mansıbı dîdâr ola

Bil neye geldin bu sûret milkine
Yâ neye girdin bu mihnet fülkine

Bozmadan devrân bu sûret mülkünü
Salmadan girdâba mihnet fülkünü

Sâhil-i kabre vücûdun zevrakı
Varmadan eyle tedârik ey ahî

Bir ticâret eyle bunda câvidân
Kim anınçün yaradıldı ins ü cân

Olmak istersen gel imdi ‘Îsâ-dem
Gir bu yola Mûsâ gibi vur kadem

‘Akl-ı Şem’ûn ile sâlik ol yola
Ger nusub çekse sakın gitme kile

Sabrı bu yolda gıdâ idin şehâ
Mecmau’l-bahreyn olunca müntehâ

Ger bulursan anda Hızr’ı rehnümâ
Kendi bildiğin bırak ey hod-nümâ

Koma hiç evrâk-ı dânişden nişân
Bî-hıred bir tıfl-ı ebkem ol hemân

Habl-i teslîmi takup gerdânına
İ’tirâzı hûy edinme kendine

Dur bu mekteb eşiğinde hizmete
Mübtezel ol bakma nâm u şöhrete

Sadr iken olsun yerin saff-ı ni’âl
Bir gün ola tâ işidesin te’âl

Cübbe vü destârı vir erbâbına
Hâdim ol pîr-i Hızr’ın bâbına

Emr-i şer’ ile mukayyed ol dürüst
Çâbük ol bu yolda sakın olma süst

Her işârâtına pîrin nâzır ol
Her ne kim emr itse anda hâzır ol

Ger bulam dersen o kapıda velâ
Key sakın emrine anın deme lâ

‘Âdetin olsun senin cû’ u seher
İbn-i vakt ol siyyemâ vakt-i seher

Dâimâ âbdest ile pâk ol yürü
Tut tevâzu’ yolunu hâk ol yürü

Eller uyusa uyanıklardan ol
Derd ile sen bağrı yanıklardan ol

El gülerken sen hazîn ol olma şâd
Nâ-murâd ol ger bulam dersen murâd

Sâmit ol kes dilini ebkemden ol
Hâline meşgûl olup ebsemden ol

Cümleyi a’lâ bilüp ol kapuda
Senden ednâ kimse bilme tapuda

Cân u dilden seglerine hâdim ol
Ol ru’ûnet ‘âlemine nâdim ol

N’ola ger segden de kem bilsen seni
Şâyet ola kim basaydın düşmeni

Öz murâdını çıkar sen aradan
Nefsini hor et safâ sür yaradan

Kimseye kılma hakâretle nazar
Kim budur yolda hatar-ender-hatar

Kim bu üslûb üzre teslîm olasın
Her ne kim dilersen anı kılasın

Hoş tasarruf işler ol dem sende şeyh
Defn ider ol ma’nâyı kalbinde şeyh

Duyasın ol dem cimâ’-ı ma’nevî
Lezzetini aldın ise mevlevî

Tâlib olursun ki her dem sad hezâr
Cem’ ola sırrınla şeyh-i bahtiyâr

‘Âlem-i kudsden açılır sana bâb
Yüz vurur kalbinde hep ‘ilm ü kitâb

“Men aref” sırrı bulur ol dem zuhûr
Rabbini bilüp olursun cümle nûr

Hoş tecellî ider envâr-ı Hudâ
Şâh olursun anda olmuşken gedâ

“Küntü kenzen” sırrı yüz urur o dem
Anın ile işidirsin dem-be-dem

Remz-i “bi yubsır” u “bi yentık” şehâ
Âşikâre olur ol dem bî-hafâ

Hakk ile söyler ü Hakk ile görür
Hakk ile tutar u Hakk ile yürür

Pes muvahhid olur ol ef’âl-ile
Hâl ile bil bu bilinmez kâl-ile

Himmet ile ger sürersen bunda at
Sana menzil ola tevhîd-i sıfât

Varlığından ger geçersen ey hocam
İresin tevhîd-i zâta bî-kadem

Gerçi çokdur bu merâtibde kelâm
Ehl olan lâkin bilir bunda merâm

Olmayan bu ma’rifetle âşinâ
Fehm idemez ger urursan başına

Pes revâsı ihtisâr etmkdedir
Râh-i dîger ihtiyâr etmekdedir

Olmak istersen Habîb’e âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ

Ol Habîb’in mevlidini ey hümâm
Zâhir u bâtın sana didim tamâm

Kim bilesin evvel âhir bu kemâl
Ol Resûl’ün nûru imiş lâ-mahâl

Her melâhat kim görünür der-mahal
Ahmed’in nûrundan anla bî-halel

Söylesen anınla söylersin sözü
Görmeğe anınla açarsın gözü

Câmid ü sâmit anın vassâfıdır
Nâtık u ucmâ anın ‘arrâfıdur

Olmak istersen Habîb’e âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.