Abdullah Tamamlar-Kalen-Nebiyyü La Tezalü Taifetün
Pes bu sırrın mazharıdır beş namaz
Cem’ olup her gün kılar ehl-i niyâz
Şark u garbda yüğrüşür ehl-i gazâ
İrişir küfr ehline bi’se’l-cezâ
Hac içün hiç eksik olmaz kâfile
Hoş bulurlar sad safâyı şevk ile
Dâimâ olmakda ihrâm-ı vukûf
Dâimâ olmakdadır sa’y-i ukûf
Kimisi sâim kimi virir zekât
Enzelellahu ‘aleyhim berekât
Okuyup yazmakdadır ehl-i ‘ulûm
Yesserallahu lehüm hayra’l-fühûm
Hânekâhlarda kurulmuş halkalar
Hâleti olan ururlar na’ralar
Giceler olmakdadır arz-ı niyâz
Gerçi bundan behresizdir ehl-i nâz
Doğmasa ger hâliyâ sırr-ı Resûl
Bunlar olmaz idi hergîz ey fuzûl
Şehr-i ‘aşk ma’mûr u dükkânı küşâd
Hakk metâ’ı dembedem bulur mezâd
Yüğrüşür dellâl-ı râgıb müşteri
Lîk derk itmez anı her serseri
Ger bu söz denile tâ yevme’l-kıyâm
Hak budur bir harfi olmaya tamâm
Olmak istersen habîbe âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ
Gel berü ey ‘ömrünü kılan telef
Aslına meyl eyle olma nâ-halef
Mü’mine lâzım-durur tekmîl-i nefs
Hiç yarar mı fânîye fânî heves
Ma’rifet tahsîline eyle şurû’
Ko ru’ûnet semtini eyle huzû’
Nesne bildim sanma dünyâda seni
Çünkü artırdın hicâbın ey denî
‘Âdeti tutdun ‘ibâdetden ulu
Zu’m idersin kim olupsun bahtılu
Baht odur kim yâd ile hoş yâr ola
Rûz-ı ferdâ mansıbı dîdâr ola
Bil neye geldin bu sûret milkine
Yâ neye girdin bu mihnet fülkine
Bozmadan devrân bu sûret mülkünü
Salmadan girdâba mihnet fülkünü
Sâhil-i kabre vücûdun zevrakı
Varmadan eyle tedârik ey ahî
Bir ticâret eyle bunda câvidân
Kim anınçün yaradıldı ins ü cân
Olmak istersen gel imdi ‘Îsâ-dem
Gir bu yola Mûsâ gibi vur kadem
‘Akl-ı Şem’ûn ile sâlik ol yola
Ger nusub çekse sakın gitme kile
Sabrı bu yolda gıdâ idin şehâ
Mecmau’l-bahreyn olunca müntehâ
Ger bulursan anda Hızr’ı rehnümâ
Kendi bildiğin bırak ey hod-nümâ
Koma hiç evrâk-ı dânişden nişân
Bî-hıred bir tıfl-ı ebkem ol hemân
Habl-i teslîmi takup gerdânına
İ’tirâzı hûy edinme kendine
Dur bu mekteb eşiğinde hizmete
Mübtezel ol bakma nâm u şöhrete
Sadr iken olsun yerin saff-ı ni’âl
Bir gün ola tâ işidesin te’âl
Cübbe vü destârı vir erbâbına
Hâdim ol pîr-i Hızr’ın bâbına
Emr-i şer’ ile mukayyed ol dürüst
Çâbük ol bu yolda sakın olma süst
Her işârâtına pîrin nâzır ol
Her ne kim emr itse anda hâzır ol
Ger bulam dersen o kapıda velâ
Key sakın emrine anın deme lâ
‘Âdetin olsun senin cû’ u seher
İbn-i vakt ol siyyemâ vakt-i seher
Dâimâ âbdest ile pâk ol yürü
Tut tevâzu’ yolunu hâk ol yürü
Eller uyusa uyanıklardan ol
Derd ile sen bağrı yanıklardan ol
El gülerken sen hazîn ol olma şâd
Nâ-murâd ol ger bulam dersen murâd
Sâmit ol kes dilini ebkemden ol
Hâline meşgûl olup ebsemden ol
Cümleyi a’lâ bilüp ol kapuda
Senden ednâ kimse bilme tapuda
Cân u dilden seglerine hâdim ol
Ol ru’ûnet ‘âlemine nâdim ol
N’ola ger segden de kem bilsen seni
Şâyet ola kim basaydın düşmeni
Öz murâdını çıkar sen aradan
Nefsini hor et safâ sür yaradan
Kimseye kılma hakâretle nazar
Kim budur yolda hatar-ender-hatar
Kim bu üslûb üzre teslîm olasın
Her ne kim dilersen anı kılasın
Hoş tasarruf işler ol dem sende şeyh
Defn ider ol ma’nâyı kalbinde şeyh
Duyasın ol dem cimâ’-ı ma’nevî
Lezzetini aldın ise mevlevî
Tâlib olursun ki her dem sad hezâr
Cem’ ola sırrınla şeyh-i bahtiyâr
‘Âlem-i kudsden açılır sana bâb
Yüz vurur kalbinde hep ‘ilm ü kitâb
“Men aref” sırrı bulur ol dem zuhûr
Rabbini bilüp olursun cümle nûr
Hoş tecellî ider envâr-ı Hudâ
Şâh olursun anda olmuşken gedâ
“Küntü kenzen” sırrı yüz urur o dem
Anın ile işidirsin dem-be-dem
Remz-i “bi yubsır” u “bi yentık” şehâ
Âşikâre olur ol dem bî-hafâ
Hakk ile söyler ü Hakk ile görür
Hakk ile tutar u Hakk ile yürür
Pes muvahhid olur ol ef’âl-ile
Hâl ile bil bu bilinmez kâl-ile
Himmet ile ger sürersen bunda at
Sana menzil ola tevhîd-i sıfât
Varlığından ger geçersen ey hocam
İresin tevhîd-i zâta bî-kadem
Gerçi çokdur bu merâtibde kelâm
Ehl olan lâkin bilir bunda merâm
Olmayan bu ma’rifetle âşinâ
Fehm idemez ger urursan başına
Pes revâsı ihtisâr etmkdedir
Râh-i dîger ihtiyâr etmekdedir
Olmak istersen Habîb’e âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ
Ol Habîb’in mevlidini ey hümâm
Zâhir u bâtın sana didim tamâm
Kim bilesin evvel âhir bu kemâl
Ol Resûl’ün nûru imiş lâ-mahâl
Her melâhat kim görünür der-mahal
Ahmed’in nûrundan anla bî-halel
Söylesen anınla söylersin sözü
Görmeğe anınla açarsın gözü
Câmid ü sâmit anın vassâfıdır
Nâtık u ucmâ anın ‘arrâfıdur
Olmak istersen Habîb’e âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ
Abdullah Tamamlar
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.