Abdullah Tamamlar-Sevgiliye
Ey çölleşen ruhuma vâhâ nefesiyle üfleyip
ölgün bakışlarıma fer veren sevgili!
İnsan bilmediğinin cahiliymiş
Evvel bilmezdim zorluğunu hasretin.
“Sayılı gün çabuk geçer” sözüne inandım.
Sensiz geçen saniyelerin saat
olduğunu gördükten sonra
teselliler teskin etmiyor sevgili!
Sensiz kaktüsten beter sılanın gülleri.
Meltemi kara yel, dostları darda el
Hüzne gebe günler firâkınla doğurdu çile
Anladım sensizlik,
demek ki demekmiş binlerce gaile…
Ey yokluğuyla huzurun tılsımı bozulan sevgili!
Bir tın sesi duymak için nice mızraplar kırdım bu tellerde
Nafileymiş çabalarım
teller de taş kesilmiş geç anladım sevgili, geç anladım.
Senin uğrunda ağlayıp gözden,
dövünüp dizden olduğun davaya zeval gelmesin diye
karnımı geniş tuttum.
Neler neler düğümlendi gırtlağıma…
Hele çıldırılması gereken yerde çıldırmayan gamsızları görünce
çıldırdım sevgili, çıldırdım…
Sevgili!
Somurtmuş karşımda, baykuş misali,
benimle yatıp benimle kalkan kara gün düşünceleri
Şimdi daha çok özlüyorum evvelki günleri
Heyhat!
Dudaklarımda bir hüzzam şarkıdan başka şey kalmamış…
Ey gülüşü gönlü gülşene çeviren sevgili!
Çiçekleri merhem devasız yaralara,
rüzgârı ruhlara esenlik ülkem,
artık baharı sensiz geçirecek?
Başakların boynu bükük biçilecek?
Bohçasına sensizliğin hüznünü çıkınlayıp
Belki de bir daha dönmeyecek turnalar?
Sevgili! Sen gittin.
Şimdi kımıl kımıl yüreğimde sancılar
Gülmeyi unuttum ağladığım görülmese de
Devasa dertler tosluyor metanete
Zorluyor isyana tarihi şartlar mücrimi
Himmet, azıcık himmet sevgili…
Ey elest bezminde Rahman’ın fıtratını
merhamet ve muhabbet üzere şekillendirdiği
şefkât ülkesinin müşfik Hakan’ı!
Kervanlar dünyanın dört bir yanında
selamınla selametli yol alır
Konargöçer Yörükler hatırınla sınırsız coğrafyalara
Beride ben, ekmeksiz, susuz, elsiz, ayaksız,
kolsuz, kanatsız kaldım ıssız sahralarda
Korkum ne kurttan ne kuştan
ne de eli kanlı haramiden;
korkum senden geriye kalmaktı
O da geldi başa sevgili…
Kaldırım taşlarının paçalarıma tükürdüğü ülkemde,
öyle demli hüzünler tattım ki misli yoktu zehirde.
Cömertçe tebessümler dağıtırken en pahıl insanlara
Hep kesirli sayılar kaldı elimde bugünden yarına
Bülbülün ağzını öykünen kargalar
aksırdı en iğrenç şekilde evimizin önüne
Doslarımız düşman oldu körü körüne
Tahammül edemedim
çıktım ellisinden sonra gurbete
Sana yakın olmak için
Sevgini sal yapıp okyanuslar aştım delice
Hep bir engel çıktı, koştukça sana
Kapandı yollarım nasip olmadı vuslat
Sevgili, ah sevgili!
Yunus’u balık yutmuş Yusuf’u kuyu.
İbrahim’i alevler Nemrut’u huyu.
Çıkmışlar selamete salih olanlar.
Ben sahilde sancılı bir ömür boyu.
Saldırıyor dört yandan dörtnala dertler.
Umur umursamaz ukâla fertler.
Nafile arıyorum anlayan gönül,
ötelere gitmiş mert oğlu mertler
Yine de umutsuz değilim sevgili.
Bir cemre bekliyorum
lodosun hışmına uğramadan düşüp coğrafyama,
yeşertecek kurumuş sevgi adına ne varsa…
Selamlar sevgili
Mekânın cennet ruhun şad olsun
Abdullah Tamamlar
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.