İkbal Gürpınar-Beytullahta Ben
Bir sancak altında kaç milyon insan,
Ne tenleri benzer, ne dilde lisan…
Olmuşlar… Tek yürek, tek beden de can;
İnsanlığı gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Unutmuş… Dünyanın vefâ derdini,
Yıkmış… Kalbindeki, riyâ bendini,
Öyle teslim etmiş, Hakk’a kendini;
Canda Cânân gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Unutmuş… Dünyanın vefâ derdini,
Yıkmış… Kalbindeki, riyâ bendini,
Öyle teslim etmiş, Hakk’a kendini;
Canda Cânân gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Yedi bağın gülü, aynı destede,
Yetmiş iki millet, aynı listede,
Kaç milyon ”Âmin” der, aynı bestede;
Tevhîd’le haşroldum… Beytullah’ta ben…
****
Sînelerde alev, ne kül ne duman,
Dillerde bir soru: ”Vuslat ne zaman?”
Cehennem söndürür, böylesi îman…
Aşk ne imiş gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Okyanuslar aşmış, gelmiş nicesi,
Aç, susuz, uykusuz, gündüz gecesi…
Her nefes, dilinde Kur’ân hecesi;
Sevdâlılar gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Rabb’in o davetli misafirleri;
Doldurmuş, Mekke’de her karış yeri.
Dillerinde dinmez, ”LEBBEYK” sesleri,
Arş’a yollar gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Bir damla misâli, kapılmış sele;
Zengin, fakir, paşa, nefer elele…
Yan yana secd’eder, sultanla köle;
Mahşerle tanıştım… Beytullah’ta ben…
****
Kimi görmez gözü, elinde âsâ;
Lâkin, kalp gözünü açmış devâsa…
Yüzünde tebessüm, ne gam, ne tasa,
Döner durur gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Kimi, ayağında yarım çarığı;
Kaç yerinden kanar, topuk yarığı…
Meğerse; kefenmiş başta sarığı,
Ne âşıklar gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Baktım… Sofrasında, nice melekler;
Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler,
Gözleri Kâbe’de iftarı bekler,
Tokluğuma yandım… Beytullah’ta ben…
****
Bir zerre gözü yok, dünya aşında,
Âhir rızkın arar, harman başında,
Rabb’in nazarını, Kâbe taşında;
Gören gözler gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Kimi bahardadır, görmemiş yazı,
Kiminin geçiyor, Mevlâ’ya nazı;
Kılınır Kâbe’de vedâ namazı,
İmrendim.. El açtım, Beytullah’ta ben…
****
Kiminde kalmamış, derman bacakta;
İki büklüm yürür, gitmez kucakta…
Erimiş.. Kaybolmuş.. Cenâb-ı Hakk’ta
Pervaneler gördüm.. Beytullah’ta ben…
****
O kambur sırtında, eski torbası,
Torbasında sanki, Cennet urbası..
Hele bir, kıyamda var ki durması;
Göz göz oldum, doldum… Beytullah’ta ben…
****
Bin rütbeyi, bir secdede atlayan,
Bir secdeyi, yüz binlere katlayan,
Bu kârını meleklerle kutlayan,
Ne tâcirler gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Hacerü’l-Esved’de adın yazdıran,
Îman pençesinde, nefsi ezdiren,
Yücelen ruhuna, Arş’ı gezdiren,
Ne veliler gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Unutmuş… Dünyanın vefâ derdini,
Yıkmış… Kalbindeki, riyâ bendini,
Öyle teslim etmiş, Hakk’a kendini;
Canda Cânân gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Bir sevdâ seli var, Safâ Merve’de;
Damlalar köpürmüş, vecde girmede.
Nice peygamberler, nice zirvede;
Durup bakar gördüm… Beytullah’ta ben…
****
İbrahim Makâmı, sultan sofrası;
Sunulur herkese, bir Kevser tası…
Bir cennet şöleni, perde arkası,
Ne sahneler gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Melekler almışlar, şölenden payı;
Sarmışlar, Kâbe’de bütün semayı.
Kalem anlatamaz, bu içtimayı,
Âciz bir kul oldum… Beytullah’ta ben…
****
Durdum da, tavâfı seyrettim hayran;
Gördüm: Bir kâinat misâli devran…
Hangisi melektir, hangisi insan?
Şaşırdım çok zaman… Beytullah’ta ben…
****
Bir sağnak misâli selâm yağmuru,
Gönüller yıkanmış, kalpler dupduru.
İhlâs ateşinde, nice hamuru;
Pişiyorken gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Yaş desem… Yaş değil, gözlerden akan,
Bir sel ki, günahlar bendini yıkan…
Kâbe göklerinden, semaya çıkan;
Merdivenler gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Dağlar, taşlar, vecde gelmiş kavrulur,
Kum tanesi, ”Allah” diye savrulur…
Göz nereye baksa, Rahman’ı bulur,
Ne zikirler duydum… Beytullah’ta ben…
****
Ter döktüm.. Susadım, nefsimden yana,
Başkası bir lezzet vermedi bana;
Dediler: ”Bu zemzem, şifadır cana”
İçtim kana kana… Beytullah’ta ben…
****
Mescid-i Haram’da dokuz minâre;
Diyor ki: ”Bendedir, gaflete çâre”
Bir günde beş kere, yürek bin pâre;
Ezanlar dinledim… Beytullah’ta ben…
****
Bir mânâ sarayı, Mescid-i Haram;
O ne ince nakış, o ne ihtişam…
Her kalbe, Muhammed Aleyhisselâm;
Bin taht kurmuş gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Vah ki bana! Bunca yıldır gülmezdim,
Gözlerimden böyle yaşlar silmezdim.
Vah ki bana! Huşû nedir bilmezdim;
Tattım o lezzeti… Beytullah’ta ben…
****
Yıllar geçti, aramakla özümü;
Dünya malı kör etmişti gözümü,
Unutmuştum, ”Kâlû Belâ” sözümü;
Gör ki hatırladım… Beytullah’ta ben…
****
Çekildi kapımdan, şeytân-ı kebir,
Çekildi kanımdan, zorbalık cebir,
Ne bir hased kaldı, ne gurur kibir;
Yerle yeksan oldum… Beytullah’ta ben…
****
Bir zaman derdim ki: ”Yâ Rabbî neden,
Bir daha istiyor, bir kere giden?”
Meğer bilemezmiş, insan gitmeden;
Aldım cevabımı… Beytullah’ta ben…
****
Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma,
Halime bakıp da, mutluyum sanma.
Bedenim Kâbe’den uzakta amma;
Gönlümü bıraktım… Beytullah’ta ben…
İkbal Gürpınar
Sitemizde sanatçıya ait toplam 13 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.