Arif Emre Yıldırım-Bizim Yunus
Yunus,gönlün dünyaya mühürlü
Her nefeste,hakkı aradın
Ayrılıklar,vuslatlar gördün
Hep ilahi olanla gönül tuttun
Yunus nice canda,han gördü
Dünya yolunda olanda,gam gördü
Dünya,kime ne vermişse almış
Verdiklerinin hepsini de,viran gördü
Gelen gitti,giden gelmedi
Boş olan doldu,dolu olan boşaldı
Güzel soldu,solan öldü
Bırakın dünyayı bırakın
Dünya yalan,her şeyi yalan
Ne umdun,ne buldun
Hayat çemberinde,döndün durdun
Yalan dünyada,elinle ettiklerinden
Hep hayal kırıklığı,hep hüzün gördün
Yaşamak,bu diye düşündün
Olanlarla mutlu oldun,durdun
Yetmedi,yetmedi,sana yapılanlar
Yine,yine çektin durdun
Hepsi fani,dünya fani
Bakma,sana yapılanlar da fani
Yağan yağmur,gök gürültüsü
Ezdi beni hep,ölümlüsü
Dünya boş,umutlar geniş
Asıl bana,sonsuz olanı verin
Çalab’ın,yazan eli,konuşan dili
Gören gözü olmalı
Nasibine düşenleri,sana söyletmeli
Derdi gamı silmeli,pirü pak etmeli
Tapduk Emre dergâhına yüz sürenler
Dünya ardınca geri duranlar
Aşkın yolunu,sekiz cenneti,sora sora gezenler
Dergahına gelsin,candan isteyenler
Yunus kapında,kul olmak ister
Sürer yüzün eşikte,durmak ister
Çiğne ez geç,nice günah pasını
Şeyhim ben sende,bend oldum der
Bencileyin kalbim yasta
Bir an olsun,ayrılmak dilemem,bu babda
Yüzün gülmeye dursun,bana duyursan
Bizim Yunus mu desen,dermanım olsan
Yunus Emre “Bizim Yunus” oldu
Derdi gamı,bir anda son buldu
Taptuk’un himmetiyle huzur buldu
Kendini bildi,Yunus Emre oldu
Ey Şeyh’im,sende,çok hâller gördüm
Yaptıklarında hikmetler gördüm
Bizlere ışık,rehber oldun
Gösterdiğin yollarda,sonsuzluk gördüm
Yunus gezdi,dağı taşı
Himmet yerine,buğday diledi
Kırk yıl yandı,ah ederek,aradı himmeti
Tapduk Emre’den aldı,büyük daveti
Tapduk Emre
Asasını savurdu,gözden ıraklara
Ara bul,Yunus onu uzaklarda
Sen kendini bildin,durma buralarda
Asa neredeyse,git yurdun orada
Taptuk Emre’nin asasını
Beş yıl aradı,dolandı durdu
Aşkla yandı,kavrulup savruldu
Şeyhinin asasını,Sarıköy de buldu
Orada kurdu yurdunu,yuvasını
Yunus unutulmadı,yüzyıllar geçsede
Zira hizmet etmişti,şeyhine zevk ile
Yunus Emre,seksen yaşında vefat eyledi
Yunus Emre köyüne defnedildi
Yüzyıllar sonrasında
Ankara-Eskişehir tren yolu yanında türbesi
Döşenen raylar yerinden sökülmüş
Sekiz metre geriye atılmış görüldü
Kabri nakledilmesi gerekiyordu
Bu iş sessizce duyulmadan yapılacak
Ertesi sabah,beş kişi haber vermeden çalışacaktı
Lakin, sessiz,sedasız,ilansız, davetsiz
Otuz binden fazla kişi toplandı o sabah
Ahmet dedem de gidenlerden
Neden gittin,kim di size haber veren
“Nasıl oldu bilmedik
Gidip Yunus Emre’yi ziyaret edelim dedik
Bir grup arkadaşla birlikte
Eskişehir Yunus Emre köyüne gittik,
Gördük ki bizim gibi toplanmıştı hep halk
Manevi davet vardı,anladık ağlayarak”
Kabri dikkatlice açıldı,
Mübarek bedeni oradan alındı,
Özen ve itina ile sala konuldu,
Kalabalığın elleri üzerinde naaşı,
Üç saatte, yüz metrelik yer kat edilerek,
Tepecikte bulunan, yeni yerine koyuldu.
Yirmi yedi yerde makamı,
Hak aşığı, yaratılan her şeye sevgisi,
Yaratılanın, yaratılma sebebini,
Mana gözüyle seyreden,
Gönüllerde taht kurup yer bulan,
Anadolu Ereni.
Bizim içimizden, bizim gibi olan,
Bize benzeyen, halimizi anlayan,
Öz türkçemizi, mukaddes camilerimize,
İlâhi nağmeleriyle girdiren,
Zikirlerimiz de, mevlitlerimizde,
Dini günlerimizde, ilâhileriyle renk katıp, cûşa getiren.
Dillerden dillere, gönüllerden gönüllere,
Dem vuran, sevda,gönül adamı,
Tapduk Emre, Yunus’a adını verdi,
Taptuk Emre ile Emrevileşen,
Büyük Anadolu Erenimiz!
Gönül yarenimiz oldu!
Maharet güzeli görebilmektir,
Sevmenin sırrına erebilmektir.
Cihan, alem, herkes bilsin şunu;
En büyük ibadet sevebilmektir..
Bilmeyen, ne bilsin bizi,
Bilenlere, selam olsun,
Benim işim, dava için değil,
Gönüller yapmaya geldim dersin.
Bir sürelik dünya yolcusuyuz,
Ardınızdan yetişeceğiz sizlere,
Sadece zamanını bekliyoruz,
Ey Yunus Emre!
Himmet umar, her aşık sizin gibi,
Himmet ve şefaat eyle bizlere!
Arif Emre Yıldırım
Sitemizde sanatçıya ait toplam 8 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.


Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.