Erol Eren-Mührü Aşk
Solumda bâki olan aşk mührünün sahibesi
Ezelde verilen sözümün yazgısıdır gözlerin
Başımı bürüyen sabah seherlerinde,
Avuçlarıma dokunan yağmurlar gibi, serin sızılar düştü yangınlarıma.
Nakkaşelerin beyhude çabaları yetmedi adını yazmaya
İlahi bir yazgının huzuruyla önce kalbime, sonra ömrüme yazıldın
Uçsuz bucaksız çöllerde, kör kuyular başında beklediğim kervandı gülüşün
Yusuf misali vuslatıma en çokta sen yakıştın..
Gülbahçemin mihmandarı, ezeli sevdam.
Aşka visal nefes alışlarımdan doğdum kalbine
Pürmelal hüzünleri aşırıp gün batımlarından
Sana asude sabahlara uyandırdım yüreğimi
Hiçbir sözden anlamadım bu zamana kadar
Ne bir kasırgadan kurtarıldım, nede gül kanatlı vakitlere hapsoldum
Elemli bir ömrün elinden, ben gözlerinle kurtuldum..
Ey gönlüme hapsolmuş sevgili
Zindanına düştüğümden beri cennet kokuları sarıyor ruhumu
İkbali sen oluyor bütün kör kuyuların
Züleyhalar misali, Şirince bir nazarın hükmüne boyun eğiyor asiliğim
Seninle uzak diyarların hicranlarından sıyrılıyorum
Seninle, aşka hasret pervaneler misali yanıyorum
Rüzgarına hüzün dolan aşk çöllerinde, saçlarıma düşen kum taneleri kadar sıcak
Gül yaprağının dikenli hasretlerinde, kanayan gönüllerde yeşeren bir aşksın
Kalu belada payıma düştü gülüşün
Kalbimi sana harmanlayan bu yazgı bu kalem
Ey yaradanın emaneti, içimdeki sonsuz elem
Ne bir kasırgadan kurtarıldım, nede gül kanatlı vakitlere hapsoldum
Firkatli bir ömrün elinden, ben gözlerinle kurtuldum..
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.