Web sitemize hoşgeldiniz, 23 Kasım 2024
Beğen 3

Bahadır Yenişehirlioğlu-Güneş Öldü

Körler ordusunda güneş ölmüştü. Güneş ölmüştü ve cinnet geçirmekteydi zaman. Zamanın silemeyeceği ne varsa yaşanırken, Herkes kendi boğazını sıkıyorken, Dilleri kesilmişse küçük çocukların Artık çocuk kalamaz hiçbiri. Yok olup gidiyor ne varsa hızla. Koca bir uğultu ile beton döküldüğü esnada kulaklara Kaçmak zorunda kalıyordu kimileri savaşamadan. Duvarlara sıçrıyordu kan. Bu acı ne kadar gerçek. Tuhaf bir zamandan kelimeler kaçıyordu hızlıca. Tuhaflığını bu eskimiş sözlük bile kurtaramamıştı. Git, istediğin büyücüye hikmet aramak için. Teslim et ellerinde aklını per perişan. Yağmur çılgın gibi cama vurduğunda Yalan sözlerine kulak veriyor kulakların, sahte muskaların. Bu yüzden çevirme başını cama göremezsin, Bil ki çaresiz değilsin yine de. Oluk oluk kanıyorken kabuk tutar mı deme yara. Savaşamayanlar gibi korkarak kaçma. Dur ve düşün. Durup düşünmeyenler ateşten kurtaramaz asla kimseyi. Sen sadece düşün bir an olsun. Kimsenin yapamadığını ben mi yapacağım diye asla sorma. Öyle ise neden bu dünyadasın? Şehir seni gömsün mü istiyorsun? Yaktıkları kendi ağıtlarıydı. Ağlayacaksan tutma kendini. Bilesin silecek olan benim gözyaşlarını. Onların ağlaması başka, bakma onlara. Hani ölmüşler de arkalarından kadınlar ağlıyor gibi. Aslında ağlayan kendileriydi de farkına varamıyorlardı. Hikmetli kelimeler terk ettiyse âdemoğlunu Anlamsız sahte sözler arasından hiçbir yere vardıramaz seni elin oğlu.


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.