Zekeriya Maral-Güli Hamra
Kan kırmızı açan çiçeğin adına gül-i hamra (kırmızı gül) demişler. İşte o senin remzin Sultanım. Kalabalıklar içinde müzmin yalnızlığımın tesellisi o işte, senin mübarek adın işte… Yaralı gönlümün dermanı olan, adının tecellisi işte…
Ya Râsûlallah!..
Seni sevmeye namzet gönüller şimdi asrın garipleri oldular. Şimdi karanlık camların ardından bakakalmış yolunu gözleyen hüzünlü gözler ve bir gün bir muştu gelir senden umuduyla bekleşiyorken yıllar yılı… Gün gelir birden bir ışık huzmesi vurduğunda camlara, işte o gün bırakır yerini sekineye bu yorgun akşam, yılgın geceler, karamsar zamanlar… Doğ evlerin odalarına güneş gibi Ya Nebi (sav). Darmadağın olduğumuzdan beri biz, kaybolduğumdan beri ben, kemal bulsun öncekiler gibi hakiki sevginle, ilahi aşkla, bütün âlemler…
Efendim!..
Sana buruk sevdasını yazan titrek ellerim, dertli kalemim, ruhum bedenim şahsiyet kazansın eşsiz ahlakınla, öncekiler gibi. Seni anan diller şeref-yâb oldu müstesna adınla, yine olsun mübarek adınla şerefimiz şanımız, öncekiler gibi.
Kelimeler cümleler seninle anlam kazansın, anlamsızlığımızın dibe vurduğu çağlarda. Varlığınla taptazedir cemalinin lezzeti ve sekinesi. Tazelensin pörsümüş suretlerimiz senin didarının gölgesiyle. Bir özlem ki bu senden yana ateş gibi, buhurdan gibi, hançer yarası gibi, Ya Habiballah!..
Ya Râsûlallah!..
Çağlar ötesi bir lütfu ilahisin, çağımızın derbederlerine. Bahşedildin beşere. O günden sonra beşer bu gün ki gibi şaşmamıştı. Değer kazansın yeniden beşer, Efendisiyle(sav). Seyyid-ül beşer sensin, gözümüzün nuru; Sevilmeye en layıksın beşer içinde… Ey güzeller güzeli!.. Gönlümün serinliği, çeşm-i giryanım.
Ey biricik sevgilimiz!..
Seni seviyorum dediğinden beri güzelleşmişti cümle canlar, şimdi de güzelleşsin canımız, öncekiler gibi. Güzelleşsin zaman, mekan ve seninle her anımız. Ey Nebi (sav), seni canımızdan çok seviyoruz şimdi de. Ruh ve bedenlere letafettir, cesarettir varlığın. Yokluğun esarettir, sana hasrettir varlığımız. Sevgilerimiz makbul olsun, gözyaşları içerisinde ümmetine ettiğin dualar aşkına. Her şeyi bir kenara bırakıp seni sevmeye karar verdiğinde, sana kurban olmaya azmettiğinde can, anladım içime bir ateş düştüğünde serapa.
Ya Râsûlallah!..
Ümmet-i Muhammed olmak ne büyük paye. Gaflet idrak ettirmiyor ne yazık ki bu nimet-i balayı. Sana ümmet olma şerefine nail olmaya çalışan bu fakire Bir gün sohbet-i canan olur mu, olur mu bu yüce kapının bir gedasına bir lutf-u ihsan.
Bütün sahte ve fani sevgilerin, prangaların, kayıtların, hırsların beni terk edip, yerine Allah ve Rasûlünün sevgisinin yerleşmesidir niyazım. Topuğunda bir kum tanesi olma bahtiyarlığına ermeği dileyen bu fakirin tutuver elinden. Ne olur Sultanım tutuver bizi.
Zekeriya Maral
Sitemizde sanatçıya ait toplam 42 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.