Talha Uğurluel-Saka Mehmet
Dört bir yanımız saran siperlerin arasından yukarılara doğru tırmanışımızı sürdürüyoruz
En yukarılarda bir elinde kamçısı diğer elinde dürbünü ile Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal’in Anıtı bizi karşılıyor anıtın hemen yanında birbirine yaslanmış vaziyette duran dört gülle bize o günlerde Mustafa Kemal’in göğsüne çarpan şarapnel parçalarını hatırlatıyor.
Annesinin verdiği saate çarpan şarapnel saati parçalayacak ama ona bir şey yapamayacaktır.
Çanakkale bir milletin varlık ve yokluk Savaşı’dır ve bu savaşta hemen herkes tüm varlığıyla yer almasını bilmiştir.
Kurtuluş Savaşı’nda en önde görünen simaların hemen hepsini biz Çanakkale’de de görürüz.
İşte onlardan birinin en yakını Mareşal Fevzi Çakmak’ın küçük kardeşi Nazif Çakmak tepedeki bir çarpışma sırasında tam burada alnından vurularak şehit düşecek ve abisi tarafından yaptırılan bu kabre defnedilecektir.
Karşımızda küçük mütevazı bir çeşme görüyoruz. Şırıl şırıl akan suyu bir süre sonra güzelim çam ağaçları arasında kıvrılarak yok oluyor. 1915!li günler. Bu suyu bulabilmek için askerlerimiz acaba ne ızdıraplar çekiyorlardı.
Hayalle hayalleri kovalarken aklımıza Saka Mehmet’in yaşadıkları geliyor. Çatışmanın en şiddetli cereyan ettiği günler haftalar olmuş askerler sığındıkları siperlerden çıkamamışlar yiyecek ve içecekleri arkalardan büyük zorluklarla ulaştırılabilir su ihtiyaçlarını genellikle her bölükte vazifeli
Saka denilen Mehmetçikler yapıyor işte onlardan birisi de Mehmet adındaki Sakamız
Her zamanki gibi takmış arkasına iki merkebini çeşmeye doğru yollanmış ağır ağır ilerlemekte.
Çeşmeye vardığında tek tek dolduruyor heybelerdeki testleri ardından kana kana kendisi de içiyor
Tam geriye dönecekken yolları şaşırıyor ve doğru İngiliz karargâhı önünde buluyor kendisini
Nöbetçiler tüfeklerini doğrultuyor bizimkine bilirsiniz sıkışmış zamanlarda zekâmız iyi çalışır
Komutan komutan demeye başlıyor ha bire Saka Mehmedim alıp karargâh kumandanın karşısına
Alıyorlar İngiliz kumandanı gören Saka Mehmet tercüman aracılığıyla
Komutanımız size su gönderdi diyor
Adamlar da buna inanmak zorunda kalıyorlar nasıl inanmasınlar ki
Savaşın başından beri bizim cepheden öyle alicenap tavırlar görüyorlar ki
Adeta bunlardan her şey beklenir deme halindeler
Paskalya bayramları geliyor Osmanlı Cephesi’ne başvurarak üç günlük ateşkes istiyorlar
Kabul ediyor bizimkiler ve tam üç gün onlar karşı tarafta bayram yaparken Mehmetçikler siperlerinden onları izliyor.
Bir yıl süren Çanakkale’de bir Ramazan bir de Kurban Bayramı yaşanmıştır. Bayram geliyor kumandanımız Bayram namazı kılmak için izin istiyorlar karşı taraf kurşunla cevap veriyorlar.
İşte biz Çanakkale’de bu kadar insanlık ve karşı taraf da işte o kadar
Saka Mehmet’e kaldığımız yerden devam edelim
Düşman askerleri onun getirdiği su tesislerine memnuniyetle merkeplerin heybelerinden indirirken
Karargâh kumandanı şaşırtıcı bir teklifle geliyor sizi bu gece misafir edelim ne de olsa hava karardı
Kim vurduya gitmeyesiniz.
Bizimki o gece düşman karargâh misafirhanesinde yatadursun bölük arkadaşları merak içindedirler.
Gideli saatler olmasına rağmen Sakaları hala dönmemiştir. Herhalde bir kör kurşuna kurban gitti derler ve sabaha kadar ruhuna Fatihalar okurlar. Sabaha doğru bizimki tam ayrılacaktır düşman kumandanı beklenmedik bir tavır daha sergiler Savaş başladığından beri bize ait güzellikleri düşmana karşı öyle bir sergilemişizdir ki onlar da bunlara kayıtsız kalamamışlardır
Bizde misafirperverlik çok önemlidir. Evde yapılan şey çevre komşulara kapı kapı dağıtılır ve kapıya getirilen bir şey muhakkak karşılığını bulur hiçbir tabak boş gönderilmez işte düşman savaşta bunu bile öğrenmiştir bizimkilerden.
Saka Mehmet oradan ayrılırken
Merkeplerinin heybeler aldıkları su testlerinin yerine konserve yemek ve çikolata ile doldurmuşlardır.
Düşman siperlerin den sallana sallana iki merkebiyle ile gözüken Saka Mehmet’i gören arkadaşları
şaşırıp kalırlar Sen dün geceden beri neredeydin seni öldü sandık diye sorarlar Saka Mehmet’in cevabı tam Anadolu insanına yakışan şekilde olur sorman kardeşler suyu gâvura kaptırdık emme
Siz bu gâvurun çikolatalarını yiyedurun ben tez elden suyu doldurur getirim diyecek ve heybelerini yıktığı gibi çeşmeye yeniden yollanacaktır.
Talha Uğurluel
Sitemizde sanatçıya ait toplam 10 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.