Zâhidâ taklîd ile îmânı bilmezsin yürü
Gücün üzme yok yere Kur`ân’ı bilmezsin yürü

Söyleyip söyletdiren vallâhi Hakk’dır şübhe yok
Mustafâ vechindeki burhânı bilmezsin yürü

Bu vücûdum hânesin tutdu velâyet devleti
‘Âleme hükm eyleyen sultânı bilmezsin yürü

Yâr içün ağyârı sen terk itmedin Allah içün
‘Aklı yok dîvânesin yalanı bilmezsin yürü

Hak nedir nâ-hak nedir fehm eylemezsin neyleyem
Bu fenâ mülkündeki kalanı bilmezsin yürü

Ömrünü verdin hebâya ‘aşka hem-râz olmadın
Gönlünü cezb eyleyüp alanı bilmezsin yürü

Kâr u kesbin yâ ‘azîz hırs u tama’ olmuş senin
Ol sebebden düşdüğün ‘ummânı bilmezsin yürü

Dersini “lâ”dan okur “illâ”dan almazsın haber
Ehl-i ‘aşka itdiğin bühtânı bilmezsin yürü

Bu kelâmın ma’nâsın mürşide sormazsın bugün
Seni Hakk’dan ayıran şeytânı bilmezsin yürü

İsm-i a’zam nidüğün fehm itmedin bir noktadan
Gayr-ı Hakk’ı çelmeğe çevgânı bilmezsin yürü

Ömrüm oldukça disem bu kıssayı olmaz tamâm
Ma’şûkun zâtındaki hayrânı bilmezsin yürü

Sırrının esrârını itmez nihân eyler ‘ayân
Bu kemâl üstündeki insânı bilmezsin yürü

‘İlm-i hikmet ma’nâsın feth eyledi Fettâh bize
‘Âşıkın seyrindeki seyrânı bilmezsin yürü

Zâkirem zikrimdeki “kul ‘indehû ümmü’l-kitâb”
‘Ârifin nutkundaki ‘irfânı bilmezsin yürü

‘Aşk dilinden okumadın Fâtiha’nın sûresin
Vâhid ü Ferd ü Ehad Sübhân’ı bilmezsin yürü

Adı binbir kendi birdir işinin noksânı yok
Fâtiha nûrundaki handânı bilmezsin yürü

Âl ü evlâd-ı Resûl’dür bu kemâlin sâhibi
Ehl içinde sürülen erkânı bilmezsin yürü

On iki burç didiğim on iki esmâdır benim
Cân gözüyle zâtını göreni bilmezsin yürü

Tâlib-i dîzâr olanlar kâl ü kıylden söylemez
Kâlini hâl itmeyen nâdânı bilmezsin yürü

Hâlıkım halk eyledi bu şi’ri andan söyledim
Bu hidâyet bâğına gireni bilmezsin yürü

On sekiz bin ‘âlem içre söyledim bu tevhîdi
Vâhib’in rûhundaki mihmânı bilmezsin yürü