Sahipsiz Yalnızlık(Enstrümental)
SES DOSYASIDIR,SÖZ İÇERMEZ,SÖZLERİ AŞAĞIDAKİ GİBİDİR=
İçerde benden başka ölen yok diyorum size Güneşin cenazesini omuzumda taşıdım Yalnızlığımla her gece halısız odamda Yere serilen sadece çaresizliğimdi Yaslandığım duvarların kamburu çıkıyordu ceplerimden İki büklüm oluyordu ruhum sessizlikten Yalnızlığın elinden içiyordum çamur kalabalıkları Arada bir uğruyordum aynalara Ve yüzümü ölüme benzeten saçlarımın altında kalıyordu çocukluğum Hurdacıların arabalarında sallanan beşikler gibi Eski uykular taşıyordum gözlerimde Yıllardır aynı yerde oturan bankların üzerine giydirilmiş Bu sahipsiz yalnızlığın tek sahibi bendim İçerde benden başka ölen yok diyorum size Gözyaşlarımın mendili kuşlardı Saatleri tekmelerdim zaman geçsin diye üzerimden Balkonlara asılmış yoksul çamaşırlardan bile daha fakirdi Kalbime asılan kimsesizlik Pencerelerden sızan ışıkların karaladığı bir sokak defteri olmuştu ellerim Rüzgar cesetlerini toplayıp evime döndüğümde esiyordum Gürlüyordum kendi kendime Bir kaynar su gibi dökülüyordum boş odaların içine Beni yakan bu yalnızlıkla alev alıyordum her gece İçerde benden başka ölen yok diyorum size Karıncalanmış şeker kaplarına uzandığım kahvaltı sabahlarından Delik deşik bir gündüze akıyordum İsteksiz bir öksürükten sonra Neyin var diyecek pembe bir çocuk yüzü karışsın istiyordum kalbime Konu komşunun sevaptır diye verdiği bir tabak çorba şefkatinin içinde tutsaktım işte Yalnızdım Yerin göğsünü yırtan bir adımla yürüsem de yollarda Ceketime kılıç çekip saplasam da bu mevsimin öksüzlüğünü Yüzümde emanet gibi duran gülümsemenin sonuna yetişiyordum Nefes nefese kalıyordum bu sessizliğin içinde koşturmaktan Hırsımdan deldiğim duvarların açlığıydım İnce bir örtünün altına dizlerini büküp yatarken Cılız ve bitmiş kelimelerimle oyuyordum gözlerimle gökyüzünü Bana acıyarak bakan dostlarımın yiğit tesellileri Beni ancak bir gece avutabiliyordu Ve ben bir gecede ruhunu gerçek yalnızlığa terk edenlerin sonuncusuydum Belki hiç bilmiyordum İçerde benden başka ölen yok diyorum size Bir tek odamın dizleri titriyordu o gece Ceketimin söküğüyle bakan aynaların ışığını söndürmüş Kendime dalmıştım Ölüm eski bir gazete kağıdı gibi kokuyordu odamda Bir yerden ölüm havası alıyordu bütün boşluklarım Ölüm doluydum sanki Makarama sarılan ölümün dikeceği bir ömür söküğüydüm Acımı kilitlediğim eski çekmecem üzerime yığıldığında Yüzümün masumiyetini bir cam parçası sıyırdığında ve Ve yalnızda olsa tek oda içinde yaşamaya razıydım Diyebileceğim ölüm korkusu ruhumu bıçakladığında Ben ölümlerden ölüm beğeniyordum Kıpırdatabildiğim tek parmağımın dünyaya vedasını izliyordum Gözlerimin önünden film şeridi gibi geçecek bir hayatım Olmamıştı zaten Arkamda yer yarıldı da içine girdi diyecek dostlarımda yoktu hani Ölüme taşınıyordum bir gecede Ölümüm yeni de olsa yalnızlığım eskiden Ve beni öldüğümde bile tek başına bırakmayan Vefalı bir sessizlikmiş yalnızlığım Bu evden bu evden sağ çıkacak tek dostum yalnızlığımmış İçerde benden başka ölen yok diyorum size Yok,yok,yok…
Cihangir Kızılcık
Sitemizde sanatçıya ait toplam 13 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.