Asiye Binti Muzahim
Çok iyi huylu, mülâyim
Merhametli, şefkatli yüreği
Zulüm ve haksızlığa dayanamaz asla

Mavi yeşil arası gözlü
Beyaz tenli, uzun boylu
Elbisesi peştemal gibi çok güzel
Sabır ehli, işkence ve çileli ömrü

Firavunun zevcesi lâkin
O zamanda ondan üstünü yok
Kendisine bir kez dahi elini süremedi
Allah,annemize benzer yaratıp gönderdi
Erkeklerden kemâle eren çok
Kadınlardan ise Hz. Asiye annemiz kemâle eren

Mûsa Aleyhisselâmı Nil nehrinde buldu
Ondan haberdar oldu
Aldı yanına sahip çıktı, evlat oldu
Firavun öldürüyordu erkek çocuklarını
Asiye annemizin merhameti onu tuttu

Mûsa Aleyhisselâm el üstünde büyüdü
Asiye annemizin sayesinde sarayda.
Mûsa Aleyhisselam, peygamber oldu
Asiye annemiz iman sahibi, ibadetini gizli yapar oldu

Firavun kendini ilâh ilan etti
İnananlara zulmedip, onları öldürdü
Bir gün kızının saç tarayıcısını
İmanından dolayı eziyet edip şehit etti

Asiye annemiz bunu odasında
Penceresinden izler
İner Firavunun yanına;
“Bu kadar zulüm yapma artık yeter“

“Ne kabahati var kadının, bu kadar zulüm niye
Buna dayanılır mı, evlatlarını fırına atarsın
İnsafın yok mu senin” der
Eziyetini artırdı Firavun,
Sözünü geçiremedi Asiye annemiz

Üzgün halde odasına çıktı
Penceresinden dışarıya baktı
O anda şehit oldu mübarek kadın
Göz perdeleri açıktı Annemizin

Karşılıyordu melekler temiz ruhu
Verilen nimetler cennet ehli
Karşıladı ölen evlatları annelerini
Cennetinde evlatlarına kavuştu

Peşinden gelmişti Firavun
Ona kızarak laflar saydı annemiz
O’nun laflarına “Sen aklını kaçırmışsın”dedi Firavun
Ona karşılık haykırdı annemiz

“Asıl sen aklını kaçırdın ey Firavun
Sen aciz bir mahlukken
Ben ilâhım diyorsun, halbuki seni beni
Kâinatı yaratan ilâh var, Allah’tır O’nun adı”

İmanını haykırdı yüzüne karşı
Şaşırdı, sinirlendi Firavun
Hz. Asiye annemizin annesini çağırdı
Dedi; “Aklını kaçırdı kızın çare bul hemen”

Annesi konuştu kızıyla, vazgeçmedi Hz. Asiye
Dönmedi imanından, tek ilâh olan Allah’tan
“Bu uğurda bir defa değil
Bin canım olsa feda olsun” der.

Bunu duyan Firavun çok sinirlendi
Dört direğe bağlattı güneşin altında Hz.Asiye annemizi
Eziyet ettirdi acımadan
“Beni tanı, beni ilâh kabul et” dedi

Hz.Asiye annemize güneşin altında
İşkence edilirken,
Güneşin sıcaklığı eza verince
Melekler kanatlarıyla
Güneşe gölge yapıyorlardı.

Her türlü eziyet ve cefaya sabreden
Hz. Asiye annemiz “Allah birdir” der.
Tekrar çiviletti elini ayaklarını direğe
Sırt üstü yatırttı, taş yığdırdı üzerine

İlk şehit Hz. Sümeyye annemiz de
Kolları ve bacaklarından
Dört atlıyla çekilip, şehit edilmişti
Hz. Bilâl-Habeşi de taşların altında; “Ehad Ehad “ diyordu.

Hepsi iman ettiler
Bir an bile tereddüt etmediler
Allah birdir, tek olan O’dur
İmanımız O’nadır, başka ilâh yoktur dediler.

Daha da yetinmedi o mel’un
Üzerine kaya koydurdu
Dilinde duası Hz.Asiye annemizin
“Ya Rabbi cennetinde bir ev yap
Benim için ve beni kurtar bu kişinin şerrinden” der.

Cenab-ı Hak ilham eyledi
“Kaldır başını, Ey Asiye bak!”
Başını kaldırdı, cenneti gördü
Beyaz inciden yapılan köşkünü gördü.

Cenneti görünce gülümsedi annemiz
Gülümsediğini gören Firavun çıldırdı
Acı ve işkenceden yalvarır
Kendisini affetmesini ister diye bekledi

Bütün bu cefa ve eziyetlere
Gösterdi sabır ve sebat
Şehit olarak aldı katına Cenab-ı Hak
Cennet’ül Me’vâ ya yükseldi yüce ruhu

Allah iman edenlere
Firavunun hanımını
Örnek olarak gösterdi
Hz.Asiye annemiz bu ümmete gösterilen
Öncü yıldız kadınlardan

Allah’ı inkar eden erkeğin
Nikahı altında bulunup sabreden
Kocaları islama düşmanlık içinde olan mü’min hanımlara
En güzel örnek oldu Hz.Asiye