Sedat Özdemir-Hz.Meryem
Meryem binti İmran,
Zamanının,en hayırlı kadını
Alemdeki en hayırlı,dört kadının içinde
İmran kızı Hz.Meryem
Hz.Meryem annemiz çok mütevazı
Orta boylu,buğday tenli
Yeşil gözlü,dört etek gibi giyer
İçinde gömleği,bindallı gibi siyahtan
Hz.Meryem annemizin babası İmran
Hz.Davud’un soyundan
Annesi Hunne
Çocuğu olmadı bir zaman
Hunne,dua etti Hz.Allah’a
Bir çocuğum olursa Beyt’ül Makdise adayacağım
Onun yoluna
Çünkü adetti adamak Allah’a
Adağını yaptı,bir yıl geçti aradan
Kız evladı verdi,ona yaradan
Oğlan adanırdı oralarda
Meryem oluverdi,kutsal topraklarda
İmran vefat etti,görmedi yavrusunu
Babasız doğdu Meryem,yetimliği gördü
Yetimliği anlamadan daha
Birde anneden,ayrılığı gördü
Kendine isterse sevdiklerini yaratan
Arada olanları bir bir alır
Onları seçen isteyen,kendine çeker
Yakınlık kurmaktır muradı
Hunne verdi adağını Beyt’ül Makdise
Alın bu çocuğu,adaktır diye
İmran,soylu asil bir insandı
Onun çocuğu nasip olsun istedi,her bir insan
Dediler:“Öyle ise,gidelim bir ırmağa
Herkes,Tevrat’ı yazdığı kalemi atsın suya
Kiminki batmazsa,bu çocuğu o alsın.”
Zekeriya Nebi’nin batmayınca kalemi
Ona teslim ettiler,bakmak için Meryem’i
Zekeriya Aleyhisselâm aldı Meryem’i
O nadide çiçeğe çok sevindi
Güzelce yetişmesi için,evine götürdü
Ona mescidde güzel,yüksekçe bir oda yaptı
Adanmışlık her dönemde olandı
Meryem annemizde adanmıştı
Öğün vakti geldiğinde annesi gelir
Emzirir,karnını doyurur ve giderdi
Üç yaşına geldiğinde mükemmel konuşur oldu
Amcası oğlu Yusuf bin Neccar la
Mescidi temizler,onla büyümüştü
Yalnız odasında yaşar,ibadet eder
Zekeriya Aleyhisselâm,günlük yemek bırakırdı
Gittikçe görür tepside nimetler
Dünya taamı değil,cennetten yemekler
Önce şaşıran Zekeriya Aleyhisselâm
Anlar ve sevinir,Rabbinin hediyelerine
Tepsidekiler,misk-i amber misali kokuları
Yayılıp,mest eylerdi onları
Üstelik,kış meyvesi görürdü yaz gününde
Kışın da,yaz meyvesi bulurdu,hep önünde
Çokça ibadet eder,seçilmişlerdendi
Kıyamda,uzun durması emredildi
Namazda,ayakta çok kalmasından
Şişer olmuştu ayakları
On beş yaşında Meryem annemiz
Ona kapının önünde göründü
Hz.Cibril Aleyhisselâm
Önce korktu,kemâl-i iffetinden;”Sen de kimsin?
Değmemiştir bana hiç bir namus,yaratılan eli”
“Korkma,ben Allah’ın meleği Cibril
Sen,temiz ve mübareksin
Allah sana,evlat verecek katından “Ol“ diyecek
Adını,Mesih İsa koyacaksın
Salihlerden,peygamber eyleyecek Yaratan”
Yakasını tuttu,üfledi Hz.Cibril
Çıktı,gitti hemen o yerden
Allah’ın emri vaki oldu
Bir zaman sonra belirdi,gebelik emareleri
İşaretler belirince rahat olamadı
Hz.Meryem,terk eyledi Beyt’ül Makdis’i
Hakkında konuşulanlara dedi;
“Bilmez misiniz,Hz.Âdem’le Havva’yı da
Anasız ve babasız yarattı Hak teâlâ
Zira Cenâb-ı Allah,her şeylere kadirdir.”
O Hz.Meryem ki
İffet ile hayanın
Zirvesinde bulunan
Çok şerefli bir hanım
Hep böyle olmadı mı tarihte?
En sevilenler terk eylediler yurtlarını
Söylenenler ve iftiralardan üzülüp
Sakin bir yere gitti Hz.Meryem annemiz
Lakin biliyordu ki dertler ve üzüntüler
Hak katından ikramdır anlayana
Çaresizlik içinde,sabra bel bağlıyordu
Çoğu gün,üzüntüyle oturup ağlıyordu
Sakin,yeşil,bahçelik alandı Beyt’ül Lahme
Dolanır,tefekkür edip,dua ederdi
Doğum gelip sancı başlayınca
Hurma ağacına yaslandı ağlayarak
Çok büyük bir sıkıntı ve darlık içindeydi
Dedi ki: “Ne olaydı,dünyaya gelmeyeydim
Ve keşke öleydim de,bunları görmeyeydim.”
Doğum yaptı Hz.Meryem
Dünyaya geldi Hz.İsa As.
Annesine selam verdi
“Korkma annecim,ben konuşacam herkesle”
Hz.Cibril seslendi;
“Salla ağacı,hurma dökülsün
Ayağının altından ırmak akar
İç sudan,kendine gelirsin”
Dediğini yaptı,salladı ağacı
Doldu dallar taze hurmalarla
Akan ırmaklardan suları içti,hurmalardan yedi
Üzüntüsü azaldı,bir anda sakinleşti
Etrafını çevirmişti tüm melekler
Gökyüzünde parlak bir yıldız doğar
Dünyadaki bütün putlar,yerlere yıkılır
İnananlara,göz aydınlığı olur
Birden beşik belirdi,koydu beşiğe çocuğunu
Sırtına aldı beşiğini,gitti Beyt’ül Makdis’e
Herkes gördü Hz.Meryem ve bebeğini
Sedat Özdemir
Sitemizde sanatçıya ait toplam 36 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.


Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.