Kırlarda açmış taze tomurcuk,
Narin, albenili,
Salınır bayrağım gibi,
Asil ve endamlı, gelincik çiçeği.

Dokunsalar duvağına incinir,
Utanır, yanakları kızarır,
Kırılgandır, hassastır,
Nazenin, gelincik çiçeği.

Elvan elvan çiçekler açan kırlarda,
Dalga dalga al rengiyle,
Acı tatlı hatıralarımızın şahidi,
Toprağımın, gelincik çiçeği.

Nereye gidelim,
Senin yanında varsa
Zerre kadar yerimiz,
Al duvağına yandık…
Baharda cilveli salınışına,
Hayran kalıp kapıldık,
Kelebek olsak, uçup konsak dalına,
İncinir misin, gelincik çiçeği.

Mana gözüyle bakınca,
Kapısına kalbi kırıkların,
Mazlumların geldiği ülkemin,
Ufuklarda şanla, şerefle dalgalanan,
Ay yıldızlı, al bayrağına benzeyen,
Ruhuma iyi gelen, gelincik çiçeği.

Gönül bahçemiz de olan,
Hak yolunda canını veren,
Şehitlerin düştüğü yerde yetişen,
Şehidimin kızıl kanında biten,
Allara boyanmış,
Hüzünlü, gelincik çiçeği

Sılada kalmış sevdalısı,
Anası, kızı, bacısı,
Onların simgesi olmuş sanki,
Kabrinde açar şehidin,
Yalnız koymaz, gelincik çiçeği.

Cennet gibi güzel vatanımda,
Başlarında yakuta benzeyen taçlarıyla,
Sevdamız, gururumuz olan vatanımın,
Adeta, bekçisidir gelincik çiçeği.

Son bir kez salın,
Endamını görelim…
Ferdalarda gelen baharlarda,
Yeniden doğuşlarını bekleyelim,
Yeni müjdelerle gel,
Gelincik çiçeği.

Memleketimin zenginliği,
Zümrüt kırlarımın safir gözlüsü,
Al renkli, yerin göğün süsü,
Sevdanın türküsü,
Gelincik çiçeği…