Web sitemize hoşgeldiniz, 29 Mart 2024
Beğen 1

Sedat Özdemir-Son Ezan

İlk iman eden sahabelerden,
Oldu Bilal-i Habeşi.
Hem köle,hem efendi,
Hem Efendimizin müezzini !

Uzun boylu, zayıf ve kuru yüzlü,
Gür ve kır saçlı,
Teninin rengi siyahi kadife
Kalbi bir o kadar ak ve pak
Duru masum bakışlı
Kalbi merhamet dolu

O kadar çok hizmet etti ki sevdiğine,
Bir defasında peygamber müjdeledi;
“Papuçlarının tıkırtısını cennette
Önümde yürür gördüm bu gece.”

Kâbe putlardan temizlendi,
Oku ezanı Bilal dendi,
Bilal okudu ezanı,
Tekbir nağmeleri yankılandı.

Peygamberine aşık Bilal,
Bir an olsun demez aman,
Vefat etti efendisi,
Medine’yi terk etti Bilal.

Hz.Ebu Bekir ısrarlı,
Kal burada sevdalı,
Eğer sen beni azat ettiysen,
Bırak gideyim,
Nefsin içinse beni yanında alıkoy!

Gitti Şam dolaylarına Bilal,
İçinde sevgiliye özlem,burukluk,
Ayrılığın hasreti, bitti eridi,
Dayanamadı kalmadı Medine’de Bilal.

Sefer düzenledi Hz.Ömer Suriye Filistin’e,
Karşılamaya çıktı Bilal Cabiye’de.
Kudüs yoluna düştüler,
Mescid-i Aksa da durdular.

Ezan okudu Bilal mescid de,
Dinledi tüm seferdeki sahabeler,
Sanki geçmiş geldi
Rasûlullah oturdu önlerine,
Hüngür hüngür ağladı özler ve gözler.

Bir gece rüyasında Bilal,
Rasulullah’ı gördü,
Sitem ediyordu adeta,
“Bunca ayrılık yetmedi mi,
Hala kabrimi ziyarete gelmeyecek misin ?”

Zavallı yüreği duracaktı,
Heyecan ve ter içinde uyandı ,
Hazırlığa başladı,dayanamadı hasrete
Şafakta Medine yollarına düştü.

Medine ah Medine!
İçinde yâri barındıran Medine,
Kokusu geliyor uzaktan,buram buram
Yollar da,taşlar da topraklarda.

Biricik efendisine gidiyor Bilal,
Yaklaştıkça kalbi atıyor,
Kulakları uğulduyor,
Boğaz’ı düğümleniyor,
Issız çölleri yara yara ,
Yüreği yana yana
Medine’ye ulaşıyor.

Onu gören Medine’liler,
İşte Bilal işte Bilal dediler,
Birbirlerine seslenip gösterdiler
Hz.Peygamberin müezzinine,
Selam verdiler.

O’nun gibi ezan okuyan,
Bu dünyaya gelmemişti
Bilal hiç birini duymuyor,
Efendisine doğru gidiyor.

Ey Bilal, gel Bilal, yan Bilal,
Sana hasret kaldı Yâr!
Açtı kucağını Peygamber,
“Gel Bana “diyor Bilal.

Kur’an dilinde okuyor,
Mıknatıs gibi kendine çekiyor,
Yüce makama giriyor,
Sevgilinin kabrinin yanında bayılıyor.

Zaman içinde zaman yaşadı,
Baygın kaldı epeyce kabrinde,
Başında bekleşir reyhanlar,
Hasan ve Hüseyin torunlar.

Saçlarını okşuyorlar,gül kokulu elleriyle
Kendine geldi Bilal,
Dünyalar onun oldu.
Sarıldı kokladı Gül tomurcuklarını,
“Rasulullah gibi kokuyorsunuz” dedi.

Hz.Hasan ;”Dedem seni çok sever
Hadi bize de O’nun hatırına,
Bir ezan okuyuver
Güzel sesinden” der.

Ertesi sabah Bilâl-i Habeşî,
Son ezanını Mescid-i Nebevî’de okudu.
Yanık ve hasret dolu sesiyle;
“Allahu Ekber! Allahu Ekber!”

Bütün Medine halkı ayağa kalktı.
“Eşhedu en lâ ilâhe illallah! Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah deyince ;
Kadın-erkek, genç-ihtiyar, çoluk-çocuk,
Hatta yataklarındaki hastalar bile,sokaklara döküldüler.
Mescid-i Nebevi’ye koştular.

Halk o kadar coştu ki,
Peygamber Efendimiz yaşıyor sandılar.
Ağlaşanlar, bağrı yananlar
Toplaştılar sevgilinin mescidinde
Gözler yaşlı,ağızlar dualı
Hislerin coşkulu anı
Özlenen ve özlemiyle yanan gönüller…

En çokta ağlayan Hz Ömer’di.
Bilal’in bunları kaldıracak hali
Dermanı kalmadı, dizlerinin üzerine yığıldı
Veda ederek onlardan ayrıldı.

Ah ezan son ezan
Mescid-i Nebevi yankılanmıştı
Yanık ve hasret dolu sesiyle
Asırlardır okunur Bilal’ce ezan

O günden beri dünyada,
Böyle bir ezan okunmadı.
Bilal-ı Habeşi Hz.leri de,
Artık başka ezan okumadı!…


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.